Çay tadımlarının sonunun gelmediği bir dönem yaşıyorum, hatta çok açıkça söyleyeyim keyif için çay içmeye fırsat bile bulamıyorum. Ev adeta bir laboratuvar; her yerde değişik çaylar, tadım setleri, çaydanlıklar, demlikler, süzgeçler, zaman sayacı, sürahi sürahi sular…

Kulağa çay tadımı yapmak eğlenceli geliyor, biliyorum; ama raporlandırma konusunda çok titiz olmak gerekiyor. Hem tadımı doğru yapmaya konsantre olup, bir yandan aroma çemberine odaklanıp, bir yandan da doğru kelimeleri bulup yazmak o kadar da kolay değil aslında.

Raporlarda çok net bir şekilde “Şuna bakılır, tadım notlarına şunlar yazılır” diye bir şey yok. Genel bir taslak var, kim üzerine ne eklemek isterse onu ekliyor ve kendi rapor şablonunu çıkarıyor. Ben genelde şunları rapora iliştiriyorum:

Tadımdan önce minik bir etiket hazırlamış olmak adına şunları not alıyorum: Çayın adı, nerden alındığı, çayla ilgili kısa açıklama, varsa çok özgün bir özelliği o ve fiyatı.

Sonra demlemeden önce şunlar gözlemlenip, bir köşeye yazılıyor: Kuru yaprak aroması; yaprağın kuruluğu/dokusu, rengi ve boyutu.

Demledikten sonra ise; su sıcaklığı, kaç dakika demlediğim, çayın aroması, rengi, tadını yazıyorum ve kendimce çaya 10 üzerinden bir puan veriyorum. Puan konusunda ise çok cimri davranıyorum, hem de nasıl. O yüzden aslında 8.5 üzerinden düşünmek daha mantıklı benim puanlandırmalarımı, bu da bir mini itiraf.

En son olarak da şahsi deneyimimin çayla nasıl olduğu. Çok sevdiysem onu yazıyorum ya da daha önce aynı çayı içip farklı bir izlenim edinmişsem onu… Kısaca çayla ilgili aklıma gelen ne varsa teknik taraf dışında uzun uzun yazıyorum. Sonra en sevmediğim taraf kalıyor geriye ki o da pazarlama yazısı tarafı, burda ben çayın hangi yemekle eşleştirilebileceğine dair notlar alıyorum daha çok ki çay raporlarımı okuyan kişi benim çay ve yemek eşleştirme konusunda çok iyi olduğumu düşündüğünden benden bu konuda detaylı açıklama istiyor çoğu zaman. Son olarak sağlık için faydalarını, ilginç bir hikayesi varsa onları da yazıyorum.


IMG_0251
Gyokuru çayının kuru ve ıslak yaprakları ve likörü

Çayın tadını tam alabilmek adına içerken değişik metodlar uyguluyorum; yutuyorum, likörü çiğniyorum vs. sonra ise tadı tanımlamak bir aroma çemberi kullanıyorum. Bu çemberin en içinde değişik sıfatlar var ve dışa doğru bu sıfatlara uygun tanımlamaya yardımcı olacak yiyecekler, maddeler var. Mesela çayın tadının meyvemsi olduğunu düşünüyorsanız en içten meyvemsi kısmına geliyorsunuz ve tam olarak hangi meyve olduğunu tanımlanız için dışa doğru kaydığınızda  ananas, şeftali, elma vs. gibi meyvelerin listelendiği tarafa geliyorsunuz. – Çok açıklayıcı olamadığımı düşündüğümden şarap için kullanılan aroma çemberini bu linke ekledim. 

Her çayı en az üç kere üst üste demleyerek tatlardaki geçişleri yakalamak en büyük meziyet. Su sıcaklığını, demleme süresini de değiştirip tadın nasıl etkilendiğini görmek de çok önemli ki böylece bir çay için en iyi aromayı verebilecek yöntemi bulabilelim.

Bu arada iyi bir tadım için iyi bir tadım partneri çok önemli, sizin kaçırdığınız bir aromayı karşıdaki yakalıyorsa ve sizin de fark etmenizi sağlıyorsa bu durum sizi çok geliştiriyor. Bir de benim sebepsiz yere her çayda şeftali tadı arama gibi bir durumum mesela, onun da önüne geçmiş oluyorum danışarak karşımdakine onun da o aromayı alıp almadığını.

Üç aşağı beş yukarı tadım böyle yapılıyor…

Çay-may.

Ece

Yorumunuz?

About admin